13 Ekim 2011 Perşembe

Boğaziçi Üniversitesi Yeni Sezon

Merhabalar tekrardan.
Antalyalı'nın devamını yazıcam, üç bölümlük bir yazı o. Ama bugün araya bi yazı sokasım var.

1. Okulda bazı insanlar kulüp falan kovalayıp, alkol malkol içip bir şekilde büyümek peşindeyken, öte tarafta da yaşlılar var. Yani kendini yaşlandı sananlar. Bunlar -genellikle- okulu uzayanlardan olup tavırlarıyla kendilerini ele verirler.
  • Mevcut ilişkisinden hiç mi hiç memnun olmadığı halde dört çocuklu bir anne gibi ayrılmayı ihtimal haline getirmemek bunun spesifik bir yansımasıdır mesela.
  • Ya da okulla beraber bir iş yerine girilmişse o da yine yaşlı üniversiteli işaretidir.
  • Taşoda falan gibi aktivitelere 21:00 gibi katılıp 23:00 gibi ayrılan, giyimleri ile yetişkin görünümü sergileyen grup üniversiteli yaşlılardır.
aklıma gelmişken bunu bir yazının başına koyayım dedim.

Varan iki: Okul açıldı. (açılalı baya da bi oldu aslında, üçüncü haftadayız) Yeni kuşak çok şahane ama aralarında kendime yer bulamadığımdan bu sene uzak olacağım Hisarüstü maceralarına gibi duruyor. Gerçi belli de olmaz, bakarsınız yarın eve çıkmışım ya da araba almışım falan.

Geçen gün Güney'de kantine gittim ve çok üzüldüm. Güzelim sosyete kantin yalan olmuş. Gelen giden insanlar ise aynı tabii ki. Bakalım, inşaatlar bitince bakarsın güzel olur yeniden cıvıl cıvıl olur.

3. Ben bir kadına nasıl yaklaşacağımı unuttum. Gerçekten, bir ilişkim olmayalı o kadar çok zaman oldu ve ben o zamanı kadınlardan o kadar uzak geçirdim ki onların ne hoşuna gider, neyden rahatsız olurlar bilmiyorum. Bazen çok iyi bir tepki bekleyerek bir şey söylüyorum, çok kötü tepki geliyor falan. Bunu da aslında bir disclaimer olarak yazıyorum. Bu blog'un asla bir rating kaygısı yok, hele hele ekmek kavgası hiç yok arkadaşlar.

4. Bana nasıl yaklaşacağını bilmeyen bir kadın var şimdilerde. Ondan size iyi bir şekilde bahsetmeyi çok isterdim, ama dediğim gibi bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. Umarım bunun sonu da adaşı olan Fransız gibi olmaz. Taksim'e zorla götürüldüğüm ve dayanabilmek için kendimi alkole verdiğim bir gecenin sonunda wasted olup, sabah kalkınca bir tur daha wasted olmamla sonuçlanmıştı onla ilişkimiz. İyi ki Boğaziçinde mdma tayfası yok pek demiştim.

5. Bu kadın benle görüşmek istediğini söylemesine rağmen ona inanmıyorum. Çünkü eskiden görüşüyorduk ve o zaman böyle uzun uzadıya uğraşıp da buluşmuyorduk. Boş anımı yakalıyordu ve geliyordu. Benimle görüşmek için -maalesef- bunu yapması lazım bir insanın. Boş anını yakala ve çök. Teknik budur. Alo neredesin? Geliyorum OK.

6. Bir insanın en çok övebileceğim özelliklerinden biri vefa, ikincisi ise ona karşı olduğum gibi davranabilmemdir. Bu kadın da hiç jankilik yapmamasına rağmen inanılmaz içli dışlı olan biri. Neyin ne olup ne olmadığını bildiği için ona karşı açık davranabiliyorum. Yani bir gay'in gay olduğunu bilen birisinin yanında kendini rahat hissedebilmesi gibi. Maalesef bizler gayler gibi insan sayılmaktan bir elli yıl falan gerideyiz en azından.

7. Yalnız bir de eski sevgilisi var bu kadının ki sormayın gitsin. Benim o kadar belalım olsa ne yapardım hiç bilmiyorum dostlar, a dostlar.

Yoğun istek üzerine konu dışına çıkmak zorunda kaldığım bir başka yazı olduysa özür dilerim. Bu aralar ne behlüle ulaşabiliyorum ne birine. Haftaya falan düzelir, yazarım yine jpegli yazılar.
Hadi Hepinizi Öptüm.


7 yorum:

  1. deşifre oldun kimya mühendisi arkadaşım...

    YanıtlaSil
  2. yeni yazıyı heyecanla gözlüyoruz.

    YanıtlaSil
  3. yeni yazı ne zaman gelecek hakikaten? ayrıca çok merak ettiğim bir husus var, kaç doğumlusun? :)

    YanıtlaSil
  4. hadi usta artık yeni yazı gelsin be.

    YanıtlaSil
  5. lan yazsana artık yaz!

    YanıtlaSil
  6. neden yazmıosun acaba? artık hayatına daha cok baglısın ve yazmaya ihtiyacın mı yok, yoksa ortamı mı sogutmaya calısıosun

    YanıtlaSil
  7. adım yok amk. eski martı.24 Ocak 2012 22:03

    ya böyle bitemez ya :( böyle son veremezsin varya sağlam sallıyodurlar sana pis 1500. lan en azından gidecem yazmicam artık falan deseydin be.

    YanıtlaSil