29 Nisan 2011 Cuma

Boğaziçi'nin dealerları

Behlül: Bu adam çağırıldığı zaman kolay kolay gelmez. Telefonu çok nadir değişir. (senede bir kere) Yağmur çamur kar kış dinlemez, ama hava karardıktan sonra ya da pazar günleri çalışmaz. Bizim Boğaziçili çakallar, bunu getirtmenin de yolunu bulurlar. Aynı ortamda olunduğu halde üç-beş kişi ayrı ayrı arar adamı, Behlül de birkaç satışı birden gerçekleştireceği hevesiyle çıkar gelir Hisarüstü'ne. Geldiği zaman olayı anlayıp pişman olur, pişman olursa fiyatı zamlı verir ya da dandik stash'ten ürün verir. Takma ismini Behlül koymak konusundaki ısrarı, ürün kullanıldıktan sonra güzel bir mezedir.

Adnan: Bu adam çok nadir çalışır, ve kendisiyle birebir görüşebilen hiç olmamıştır. Boğaziçinde öğrenci olduğuna dair söylentiler var, ondan gelen ürünün bol çekirdekli dandik Diyarbakır ürünü olduğu düşünülürse bence tam bir Boğaziçili. (bu noktada Diyarbakır'ın az çekirdekli efsane ürünlerini es geçmeyelim ki çayhane ibneleri kızmasın.)

Atalay: Bir tane açık yeşil renk Reno Clio'su var. Etiler'e gelir daha da yanaşmaz Hisarüstüne. Maalesef sanıldığının aksine Etiler dealerı değildir. Geçtiğimiz yıllarda ortadan kaybolması üzerine yakalandığı söylentileri dolaşsa da, dikkatli gözler Murat'la aralarındaki ilişkiyi yakalamıştır.

Murat: Atalay'ın devamıdır. Çok büyük ihtimalle akrabası falan olabilir. Aynı arabayla Etiler'e gelir, ama Hisarüstüne daha çok yaklaşır. Birçok bakımdan Atalay'a göre daha başarılıdır denilebilir. Hisarüstü'ne çalışmaya ilk başladığında efsane bir stash'ten hem çok yüksek kaliteli hem bol miktarda ürün ile çalıştıysa da, daha sonraları kaliteyi gittikçe düşürmesi, Boğaziçilileri Behlül'e dönmeye zorlamıştır.

Halil: Denizlililerin tanımadığı bir Denizlili. Bursa işi basılmamış ürün getirdiği söylense de, bu da yeni müşterilere çok açık olmadığından, ürününe ilk elden ulaşmak çok zordur. Hakkında başka da bir bilgim yok maalesef.

Ara sıra çıkan sakallılar: Bunlar çeşitli kulüplerin İzmit'li ya da Sakarya'lı öğrencileridir. Köylerinde çok güzel kanalları bulunur, memleketten gelirken yüksek miktarda getirip, okulda milletle qual yaparlar. (qual: Ortaklaşa kalın sigara malzemesi alma işi) Qualler hep bilinmeyen bi satıcıdan alış üzerine olur tabii ki ha ha ha. Böylece kahramanımız, kendine bile söylemeden Hisarüstü'nde arkadaşlarına satış yapmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder