13 Haziran 2010 Pazar

Liberalizm: Manzara'da gecenin ikisinde rektöre sövme keyfi


Dün akşam yine eski tayfalardan birine takıldım. Liseden kalma tayfalardan biri.
Liseden bir arkadaşımız üniversitesini bitirmiş, onu kutladık bir güzel.
Adamın güneye gitme teklifine çekinerek bakması, girişte kimlik sorunu falan olur mu, birayla girilir mi gibi soruları oldukça hoştu.
  • Sonunda çalılara bol bol zıplamayı başardım. Kesinlikle deneyin. Güney meydandaki o yuvarlak çalılar hani. Hiç acıtmıyor, acayip de keyifli oluyor.
  • Güneyi seviyorum.
  • Afrikalılar sizin o vuvuzelalarınıza... Dün maç izleme gafletinde bulundum. Adamlar resmen goril gibi üflüyor. Hiç bir ritm falan yok. Pis köleler iğrençsiniz.
  • Güneyde Emre ile karşılaştık. Yanında göt bir arkadaşıyla beraber, iki kızla geziyorlardı. Akşam dağılmışlardır tabii ki, ama Emreciğim şimdi bunu "ben o kızlara gayıgayıverdim" diye anlatır. Seni çok enteresan buluyorum lan Emre.
  • Boğaziçinde acayip güzel kızlar var. Kafaları yiyorum.
  • Bir kıza hiç uzatmadan "ben seninle sevişmek istiyorum" denilebiliyormuş a dostlar. Fazla çirkinleşmeden, kararında sürdürünce muhabbeti güzel yerlere de bağlanabiliyor. Gerçi ben sonunu çok da güzel bağlayamadım ama, hiç de beklediğiniz tepkiler gelmiyor yani.
Şimdilik bu kadar, öbür eve geçmem lazım.
Yarın da geçmiş tarihe rapor almam lazım.
Hepinizi selamlıyorum
Boğaziçi Bin Beşyüz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder